Hamdibey Köyü

Kırklareli ilinin Demirköy ilçesinde, Istranca Dağları’nın tepelerinde yer alan Hamdibey köyü, 1800’lü yıllara uzanan tarihiyle yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. 1900’lü yılların başına kadar Rumca’da “Güzel Kız” anlamına gelen “Trulya” olarak bilinen köyün o tarihlerde bin hane olduğu tahmin ediliyor. Köyün Arnavut kaldırımlı sokakları isminin anlamına uyumlu olarak bakımlı ve tertemiz olarak tarihe ışık tutuyor.

resim
resim

Tarih boyunca köyde yaşayan Rumlar, geçimlerini sağlamak için daha çok bağcılık, ormancılık ve tarımla uğraşsalar da büyükbaş, küçükbaş hayvanlarının çiftliklerini ve kanatlı hayvanlarının kümeslerini bölgenin sıhhi ortamını korumak için köyün dışında konumlandırmışlardır. Bu haliyle zengin ve huzurlu bir yaşamın devam ettiği köyün bu görkemli zamanları, bölgede yaşayan Boşnak göçmenlerin köyü “Küçük Paris” diye övmesinden de anlaşılmaktadır.

resim

1924 yılındaki Büyük Mübadele dönemine kadar çoğunlukla Rum nüfusun yaşadığı köyün yaşlılarından alınan bilgilere göre, o yıllarda köyde iki kilise, iki manastır ve iki su değirmeni bulunmaktadır. Yıllar içinde cemaati kalmayan kiliseler, manastırlar ve su kemerleri bakımsızlıktan yıkılmış olsa da kalıntıları hala duruyor.

resim
resim

1960’lı yıllarda sanayinin gelişimi ve diğer sosyal, ekonomik süreçlerle birlikte köy sakinleri, İstanbul başta olmak üzere Kırklareli, Lüleburgaz, Çorlu ve Çerkezköy’e göç etmişlerdir. Halk farklı şehirlere göç ettikten sonra, 60’ların sonunda, köyün adı Hamdibey olarak değişmiştir. Köyün ismi Balkan Savaşları’ndan sonra Demirköy’de kaymakamlık yapan ve Atatürk’ün Nutuk eserinde övgüyle bahsettiği Kuvayi Milliye’nin aziz şehitlerinden Hamdi Bey’den gelmektedir.

resim

Hamdibey köyü, geleneksel mimariye sahip altı taştan üstü ahşap birçok eski Rum evine de ev sahipliği yapmaktadır. Taştan yapılan ilk katlar daha çok ticarethane olarak kullanılırken üst katlar ise yaşam alanları olarak işlev görmektedir. Bu evlerin dikkat çeken noktalardan biri de dış cephe duvarlarındaki yazılardır. Esnaflar, bir gelenek olarak iş yerlerinin dış cephe duvarlarını muhasebe defteri olarak kullanmış, borcu olan insanlara borçlarını bu duvarlar aracılığıyla hatırlatmışlardır. Bu yazılardan bazıları günümüze kadar ulaşmıştır.

resim
resim

Doğal güzellikleri ve tarih kokan sokaklarıyla Hamdibey köyü, bugünlerde hem atalarının yaşadığı yerleri görmek isteyen Yunan ve Bulgar turistlerin hem de yerli ve yabancı ziyaretçilerin gastronomi, doğa ve kültür turizmini aynı anda yaşayabileceği keyifli bir rota olarak öne çıkmaktadır. Eski Rum evlerinin aslına yakın restorasyonuyla bu evlerde konaklayan turistler, köyü zamanın yerlileri gibi deneyimlemektedirler.

resim